BİREY VE TOPLUM İLİŞKİSİ

Yalnızlık Allah’a mahsustur. İnsanoğlu doğduğu günden beri kendini bir gruba, bir kabileye, bir gruba ait hisseder ve gruba dahil olur. Gruba dahil olma sürecinde pek fazla bir çaba da sarf etmez. Bu yönüyle insanı bukalemuna benzetsek absürt kaçmaz. Tabi o grupta barınmaya devam etmek için kurallarına uymak gerekir. İnsan kendini tanımalı, neyi sevip neyi sevmediğine karar vermeli, kişiliğini zedeleyecek durumları öngörmeli, bunların doğrultusunda topluma entegre olmalıdır. Birey, grubunda kendisine verilen görevi yeteneği ölçüsünde yerine getirmelidir. Yoksa saf dışı kalınabilir. İnsanlar, kendileriyle aynı görüşü paylaşan, ilgi alanları ortak ya da beğenmediği şeyleri aynı olan bireylerle bir grup oluşturmak ister. Bir nevi amaç ortaklığı da denebilir. Birey topluma, toplumsa bireye her zaman muhtaçtır. Bu iki olgu birbirinden ayrı düşünülemez. Hastaneyi toplum olarak ele alalım. Hastane içerisindeki doktor, hemşire, anestezist, temizlik personeli, güvenlik görevlisi, laborant, kantin personeli hepsi teker teker bireydir. Bir araya geldikleri vakit toplumu yani hastaneyi oluşturur. Anestezist olmazsa ameliyata başlamak için hastayı kimse uyutamaz. Temizlik görevlisi olmazsa sağlık kurumu olarak bilinen hastane çöplüğe döner. Kantin görevlisi olmazsa günün yorgunluğu atmak için ve 5 dk. nefes almak için hastane personelinin içeceği çayı demleyen kimse olmaz. Aynı şekilde hastane olmazsa bahsettiğimiz hastane çalışanları (hemşire, laborant, temizlik görevlisi, kantin görevlisi, anestezist, personel vb.), çalışacak, emeğine sunacak bir yer bulamaz. Toplum bireye, bireyde topluma bağımlıdır. Kısır döngü gibi, biri olmazsa diğeri olmaz. Bunun sonu yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar döngüsüne kadar gider. İnsanların bireyde topluma geçme evrimi rollerin ortaya çıkışıyla başlar. Ayşe, tek başınayken bireydir. Sınıfındaysa öğrenci rolüne bürünür. Diğer sınıf arkadaşlarıyla birlikte toplumu oluşturur. Durakta beklerken birey konumundayız. Otobüse bindiğimiz anda müşteri rolüne bürünürüz ve diğer müşterilerle birlikte toplumu oluştururuz. Et- tırnak, kitap- öğrenci, ressam – tuval ilişki neyse birey ve toplumu ilişkisi de aynıdır. Yaşamımız boyunca alışılageldiği için fark etmesek de İlkokul 4.sınıf Sosyal Bilgiler Dersi öğrenme alanlarından biri olan ‘’Birey ve Toplum’’ u nefes aldığımız her an ilişkilendiriyoruz. Meğer ne çok Sosyal Bilgiler dersi biriktirmişiz içimizde…