EKONOMİK REFAHIN KAYNAĞI: HUKUK
Güncelleme tarihi: 18 Mar 2021
Hukuk ve ekonominin temeline indiğimizde bu iki kavramın insanlık tarihine fazlasıyla yön verdiğini görebiliriz. Mesela geçmişte savaşların nedeni çoğunlukla ekonomiktir. Savaşlar sonrası imzalanan anlaşmalar ise bize hukuki metinleri sunmaktadır. Günümüzde ise bu iki kavram artık farklı temeller üzerine oturmuştur.
Hukuk ve ekonominin birçok yönden birbiriyle bağlantılı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ekonomi kişinin ihtiyaçları karşısında gösterdiği davranışları belirlerken, hukuk kişilerin hak ve yükümlülüklerini düzenler. Bu yönden bakıldığında iki kavramın karşılıklı etkileşimi ortaya çıkmaktadır. Ekonominin düzgün bir şekilde işleyebilmesi, insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmesine bağlıdır. Bunun için de etkin bir hukuk sisteminin varlığı ve ekonomik hayata uygun hukuk kurallarının hazırlanması gerekir. Böyle bir düzen sağlandığında ülkenin ekonomik refahı tüm topluma adaletli bir şekilde dağıtılmış olacaktır. İyi bir ekonomi için diğer önemli gereksinimler de güven ve istikrardır. Siyasi istikrar elbette önemlidir ancak hukukun üstün olmadığı bir ülkede istikrar kavramı sakat kalacaktır. Bunun için bir ülkede istikrarın en önemli kaynağı hukuktur. Güven ortamı sizlere başta basit gelebilir ancak sağlanması hiç de kolay değildir. Bazen on yıllar sürebilir fakat sağlandığı takdirde çok daha müreffeh bir ülke olmanın yolunu açacaktır. Örneğin yabancı bir yatırımcı ülkemize yatırım yapmak için karar verirken baktığı en önemli kriter, ekonomik göstergelerin yanında hukuk düzenidir. Hukukun üstün olmadığı bir ülkeye hiçbir yatırımcı güven duymaz ve yatırım yapmaktan çekinecektir. İçinden geçtiğimiz şu günlerde ekonomi ve hukuk reformlarının birlikte konuşulması, ikisinin birer hafta arayla açıklanması hiçbir şekilde tesadüf değildir. İşte tüm bunların sağlanması için hukuk olmazsa olmazdır.
Sonuç olarak bakıldığında ekonomik refah ve bunun topluma adaletli yayılması konusunda ekonomi ve hukukun birbirini tamamlamaları esastır. İleri bir ekonomi olmak için hukukun üstünlüğü şarttır. Tecrübeler gösteriyor ki uzun vadede demokratik olmayan siyasi sistemler çökmektedir. Bir ülkenin güçlü olabilmesi, ekonomik kalkınmayı sağlayabilmesi için kurumlarının kurallarla çalışıyor olması ve o ülkede hukuk devleti ilkesinin işliyor olması gerekiyor. Hukukun olmadığı yerde kalkınmanın olması mümkün olmayacaktır.