KADIN KADINDIR

Yeryüzü yüzyıllarca değişime, gelişime ve çöküşe ev sahipliği yapmıştır. Özellikle varoluş amacını sorgulayan insan tarih boyunca dünyaya yenilikler katmakla beraber her yıl bir önceki yılın hayretle bakacağı gelişimlere imza atmıştır. Her gün olmuyor ki bir gün öncesi gıptayla bakmasın… Ancak yüzyıllar geçse de hak ettiğini alamayan bir varlık, değişime uğramayan bir konu hep var olmuştur. Ne yazık ki var olarak da kalmaya devam etmektedir. Kadın ve kadına bakış…

Tarih boyunca Türkiye ve dahi tüm ülkeler, eski hukuk sistemlerinde kadına hak ettiği değeri verememiş ve çalışma, miras, eş seçme, boşanma gibi gündelik hayatta sık karşılaşılan konularda kadınları pasif bırakmayı kendilerine gaye edinmiştir. Bu durumun sebebini ise ataerkil bir düzende yetişmeye bağlamış olmakla yetinmeyip bir de din, ekonomi, biyolojik gibi konularla da kendilerini tasdiklemişlerdir. Çoğu zaman farklılıkların dünyaya renk kattığını duyuran kişiler, ülkeler, ideler söz konusu kadın olduğunda biyolojik farklılıkları, duygusal yönleri bahane ederek kadının farklılığını göz ardı etmiş ve çoğu haktan maruz bırakmıştır. Hatta özellikle günümüzde kadını toplumun kanayan yarası saymışlar ama aslında kadının toplumun kanattığı yara olduğunu ne yazık ki hala fark edememişlerdir.

Kadın toplumun kanayan yarası değil, bizzat toplumun her geçen gün acımasızca kanattığı yaradır. Her gün yeni şiddet, cinayet ve haksızlık haberleri ile uyanmak gündemde kalmakla beraber sürekli sosyal medyalarda paylaşılan bu acı durum her geçen gün toplumun bilinçaltında normalleşmeye doğru yol almaktadır.

Ayrıca sadece aile, şiddet gibi spesifik konularda kadın hakkı arayan toplum bir şeyi unutmuş bulunmaktadır. Ne yazık ki 21. Yüzyıl dünyasında bile kadın bu spesifik konular dışında kalan tüm konularda henüz tam hak sahibi değildir. Yasalar, insan hakları sözleşmeleri kadın hakkını pozitif hukukta koruyor bulunsa da sosyal çevrede kadın haklarının çiğnendiği yadsınamaz bir gerçektir. Kadın hakları hukukun, toplumun bütün alanlarında durmadan vurgulanmalı ve yeryüzü yaşamının ete kemiğe bürünmüş çiçeği olan kadınlar hak ettikleri değeri alana dek bu çırpınış hiç durmamalıdır.

Teknolojinin son derece geliştiği, her soruna kısa sürede çözüm bulunan dünyamızda artık kadının hak ettiği değeri alması bu haksızlığa son verilmesi zamanı çoktan gelmiş ve geçmiş bulunmaktadır. Bir gün daha kadına şiddet, kadın cinayeti haberi duymaya tahammülümüzün kalmadığı şu günlerde uluslararası tüm mevzular artık kadın haklarına yönelmeli ve bu acı gidişe son verilmelidir. Zira yarın hadsiz bir insanın(!)saçma nedenlerle sizin kızınızı, annenizi, kardeşinizi öldürmeyeceği garantisini maalesef kimse verememektedir.

Kadına verilen değer toplumun aynasıdır. Kadın günümüzde övmekle bitmeyen erkeğin annesidir. Kadın toplumda yeşillenen, her zerresi topluma faydalı olan bir çiçektir. Kadın; işlerimizin düzeni, sorunlarımızın çaresi, ülkenin gelişmişliği, ailemizin kahramanıdır. Ve en önemlisi Kadın Kadındır!

Bir gün kadın haklarının korunacağı, kadınlarımıza hak ettiği değerin verileceği ve onları dertten, korkudan değil sevinçten ağlatacağımız günlere çıkmamız temennisiyle…